16 Şubat 2012 Perşembe

Umut... 2

          Öyle bir özür ki akrebin dilediği, kabahatinden büyük yelkovanın… Zihnimin koridorlarında volta atarken geçmiyor zaman, tül gibi, ipince… Avazım çıktığı kadar sustuğum gecelerde, ıpıslak bir çığlık tütüyor kulaklarımda. “sen” diye haykırıyor küçük dilim. isyana gebe bırakılmış ezgiler uçuşuyor parmaklarımın ucunda. Parmak izlerimi bırakıyorum, sana çıkan yollara döşediğim melodilere. Bir manzara resmine en güzel, en derin anlamını kırmızı gibi, beyaz gibi, biraz gül, bir dünya gelincik… Sabah kalktığımda aynadaki gülen, umutlu yüzümü görmek; taptaze bir yaşama merhaba demek, sıcak bir günaydın; vaat edilmiş topraklar gibi bereketli ve kutsal her şey, sana ulaşmanın eşiğinde. Şiirler yazmak, mısralar düzmek yetmiyor sana dokunmaya çalıştığım düşlerin kuytuluklarında. Doğa çıldırmış bir sevinçle sen kokuyor. Yaptığım her iştesin; söylediğim her sözde, baktığım her gözde sen varsın.

           Derdim günüm sensin,
           İşim gücüm sen…

Umut... 2 yazısını bu kadar kişi merak etmiş!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder