23 Ocak 2012 Pazartesi

-yalnızlık-



Tek başıma kaldığım evde,kirasını benim vermeme rağmen davetsizce ev arkadaşım olmuştu yalnızlık....o kadar yüzsüzdü ki benle bile yatağa giriyordu ..kaçacakmışım  gibi de sarılıyordu,,deli gibi..çılgın gibi..sol yanımsa hep buz keserdi..ısıtabilene aşk olsun...ısıtanın adıydı  zaten “aşk”...diğer taraftan cinsiyeti yoktu yalnız olmanın...gözünü benle yumuyor benle açıyordu...”adını mıh gibi” yazdığım beynimin her hücresinde  fink atıyordu sanki...ilaçlar mı?...nafile...bildiğin muska niyetine gibiydi...her geçen gün artan acıya karşın azalan etkisi vardı...dozunu gün geçtikçe artırmama rağmen...her nefeste akla gelecek etkiyi neremde beslemişim bunca zamandır da şu an seni, beynimin bulunduğu yerinden çıkarmak bu denli zor oluyordu?...evet yalnızlığın gidilebilitesi olan bir adresi yoktu...adını abdestsiz ağzıma almadığım zamanları özlediğim anları yaşatıyordu cenabet yalnızlık...uğursuz seviyesizliği her geçen gün artan bünyeme daha çok zarar verdiren bir etkiydi bu...virüs gibiydi...sadece bünyeme ait programlanmış ayrılık işlerinde dünyanın en beceriksizi "sen" tarafından ustaca hayatıma yerleştirilmiş bir virüstü...yoktu çaresi...senin olmayışın gibi...yoktu...çünkü yoktun...
                                         


-yalnızlık- yazısını bu kadar kişi merak etmiş!

2 yorum:

  1. Dostum . Ne denir böyle bi yazıya. Ne kadar cenabet olsada yanlızlık. Gidermen için gereken tek şey su. Oda aşkın. O da yok sanırım. sürekli cenabet gezmemen dileğiyle. Çok güzel olmuş Yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil