Tek
başıma kaldığım evde,kirasını benim vermeme rağmen davetsizce ev arkadaşım olmuştu
yalnızlık....o kadar yüzsüzdü ki benle bile yatağa giriyordu ..kaçacakmışım gibi de sarılıyordu,,deli gibi..çılgın
gibi..sol yanımsa hep buz keserdi..ısıtabilene aşk olsun...ısıtanın adıydı zaten
“aşk”...diğer taraftan cinsiyeti yoktu yalnız olmanın...gözünü benle yumuyor
benle açıyordu...”adını mıh gibi” yazdığım beynimin her hücresinde fink atıyordu sanki...ilaçlar mı?...nafile...bildiğin
muska niyetine gibiydi...her geçen gün artan acıya karşın azalan etkisi
vardı...dozunu gün geçtikçe artırmama rağmen...her nefeste akla gelecek etkiyi
neremde beslemişim bunca zamandır da şu an seni, beynimin bulunduğu yerinden
çıkarmak bu denli zor oluyordu?...evet yalnızlığın gidilebilitesi olan bir adresi
yoktu...adını abdestsiz ağzıma almadığım zamanları özlediğim anları yaşatıyordu
cenabet yalnızlık...uğursuz seviyesizliği her geçen gün artan bünyeme daha çok
zarar verdiren bir etkiydi bu...virüs gibiydi...sadece bünyeme ait programlanmış ayrılık işlerinde dünyanın en beceriksizi "sen" tarafından ustaca hayatıma
yerleştirilmiş bir virüstü...yoktu çaresi...senin olmayışın gibi...yoktu...çünkü
yoktun...
-yalnızlık- yazısını bu kadar kişi merak etmiş!
Dostum . Ne denir böyle bi yazıya. Ne kadar cenabet olsada yanlızlık. Gidermen için gereken tek şey su. Oda aşkın. O da yok sanırım. sürekli cenabet gezmemen dileğiyle. Çok güzel olmuş Yüreğine sağlık.
YanıtlaSiltsk ederim kardeşim.
YanıtlaSil